Merhaba;
Ben DERYA...
Bir seyahatseverim.
Parasının yettiği ölçüde uygun gezi rotaları çizen,
ajandasını gezi tavsiyeleriyle doldurup yola çıkan
ve döndüğünde de
tek tek bloğuna not düşen bir seyahatsever.
10 yıl başka bir isimle yazdıktan sonra
buradan yeni bir yola çıkıyorum.
Bir de yazmakla kalmıyorum artık.
Paylaşmak istediklerimin yazılara ve fotoğraflara
sığmamaya başladığını anladığım günden beridir
seyahat videoları da çekiyorum.
10 yıl başka bir isimle yazdıktan sonra
buradan yeni bir yola çıkıyorum.
Bir de yazmakla kalmıyorum artık.
Paylaşmak istediklerimin yazılara ve fotoğraflara
sığmamaya başladığını anladığım günden beridir
seyahat videoları da çekiyorum.
Benim rahmetli dedem Fransa'dan Şükran Teyze'lerin
hediye getirdiği Adidas eşofmanı ile ayakkabılarını giyer, gezerdi.
30 yıl öncesini anlatıyorum.
Boynunda asılı dürbünü, elinde fotoğraf makinesi
dere tepe dolaşırdı.
Yaz tatillerinde kalenin çetin yollarına birlikte çıkardık.
Evdeki karanlık odasında çektiği fotoğrafları tab ederdi.
Bir de yemek yerken evde olurdu.
Onun dışında hep yollardaydı.
Gittiği şehirlerde de durum değişmezdi.
Eşofmanla dolaşmanın ayıp sayıldığı,
elindeki dürbüne farklı anlamların yüklendiği
o küçük şehirde dedem,
bence o devrin en gezginiydi.
Bir de koca bir dünya haritasında bana
ülkeleri anlatırdı.
Şimdi o yerlerde dolaştıkça
O'nu gülümseyerek hatırlıyorum.
Demem o ki;
gidip gördüğün yerler ruhuna iyi geliyorsa,
taa gözlerinin içine doldurabiliyorsan tüm şehri,
o farklı coğrafyadaki güneş senin içinde de
doğuyorsa doğru yoldasın.
GEZDİĞİN YER SENİN DÜNYANDIR...
SEVGİYLE VE GEZGİN KALIN....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder