21 Eylül 2017 Perşembe

Antalya Olympos Teleferik Maceramız-Tahtalı Dağı

tahtalı dağı
Merhaba;
Antalya'dan çoook yükseklerden selamlar :)
Sabahın erken saatlerinde
Antalya'dan Kemer'e doğru yol alırken
karşımıza çıkan yol levhalarında teleferik yazısını görüp te
uğramadan geçmek olmazdı.
Daha önce oğlumla Madrid'de bir teleferik seyahatimiz olmuştu.
İtiraf etmem gerekirse oldukça heyecanlanmıştım.
4 kişilik kabinlerde ikimiz vardık ve kabin oldukça eskiydi.
Hatta gideceğimiz yere vardığımızda dönüş için başka alternatif var mıdır diye
düşünecek kadar korkmuştum.
Çünkü bağlantı noktalarından geçerken epeyce sallanıyordu.
O zaman 10 yaşında olan oğluma korkumu hissettirmemek için
harcadığım çaba da takdire değerdi :)

😁😁😁

 Olympos tabelasını gördükten sonra giriş kapısından geçtikten sonra
yaklaşık 10 km. kadar
dar bir yoldan ilerledik.
O kadar ıssızdı ki bir ara yanlış yola girdiğimizi bile düşündük.
Sonunda ulaştık.
Arabadan iner inmez kocaman bir teleferik kabiniyle karşılaşınca
içim bir hop etmedi değil.
Kabinler 80 kişilikmiş.
Verilen bilgilere göre de 20 kişilik kurtarma teleferiği varmış.
Geriye kalan 60 kişinin kaderi ne ola ki diye düşünerek 
binaya doğru devam ettik.🤔


İçeri girip bilet fiyatlarını sorduk.
Yetişkinler için 65 TL,16 yaşa kadar da 32,5 TL idi.
Fiyatı biraz çok buldum.
En azından yerli turistler için biraz daha 
insaflı olabilirlerdi diye düşünüyorum.
Henüz sabah saatleri olduğundan kimseler yoktu.
Ve ben açıkça yazmalıyım ki 
binmekten korkup
vazgeçtim.
Eşim "buraya kadar gelmişken binmeden gidilir mi?" diye
ikna çabasındayken kalabalık bir turist grubu geldi.
Onlardan cesaret alıp "anca beraber,kanca beraber"
diyerek kabine adımımızı attık.
Kabinde bir de görevli varmış ki bu beni çok rahatlattı.
Veee yolculuğumuz başladı.
Tahtalı Dağı'na tırmanırken manzara görülmeye değerdi.
Bağlantı noktalarından geçerken 
tüm kabinde çığlıklar ve kahkahalar yükseliyordu.
Ama şu kesin ki büyük kabin küçük olanı kadar çok sarsmıyordu.

Ve sonunda 2365m.'ye ulaştık.
Unutmadan hatırlatayım;
gidecek olanlar yaz mevsimi bile 
mutlaka yanlarına kalın bir giysi almalılar.
Çünkü yukarısı insanı epeyce üşütüyor.
Manzarayı ise nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
Bulutlarla aynı hizada olmak,hareket edişlerini görmek
muhteşemdi.
Cesareti olanlar çok daha keyifli aktivitelerle
manzaranın tadını çıkarıyordu.
Biz de ancak bir fotoğraf karesiyle bu heyecana ortak olabildik.
Dağın olduğu kısımda iki ayrı kafeterya vardı.
Fiyatları epeyce tuzluydu.
Çok aç olduğumuz için menüleri iyice inceleyip
en uygun seçenek olarak 13 TL'ye
soğuk sandeviç seçtik.
Küçük bir meyve suyuna ödediğim 10 TL ise hala içimde yaradır.🥙🥃


Dönüş yolculuğu ise çıkıştan çok daha keyifliydi.
Hava bulutlu olduğundan manzara ara ara kesintiye uğrasa da 
dağlarda gezinen ceylanları görmek ilginç bir deneyim oldu.
YouTube'da video kanalı açtığım için 
elimden kamerayı da bırakmadım tabii ki.
Bu keyifli deneyimi,dağdaki manzarayı,
kabindeki insanların heyecanını 
kısaca gördüğüm her şeyi çektim.
Anlattıklarımı bir de oradan görmek isterseniz diye 
videoyu aşağıya ekliyorum.
🎬

SEVGİYLE VE GEZGİN KALIN....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder